ÇOCUK KATLİAMI
Ağustos’un 21.günüydü bir haber okuduk. Suriye’de 635 çocuk, tahminen zehirli gaz kullanılarak katledilmiş.
Sorumlusunun da Esat rejimi olduğu söyleniyor. Bu doğru olabilir veya
olmayabilir de… Belki karşıtları tarafından ya da başkalarınca yapılmış olabilir. Öldürülen çocuk
sayısı da belki farklıdır.
Her ne
olursa olsun masum çocuklara yönelik katliamı, şiddetle kınıyorum.
Ben
zaten şu çağda; şu veya bu nedenlerle insanın insanı öldürmesini ve savaşları
tamamen protesto ediyorum. Bir şiirim de aynen şöyledir;
Köpekle kedinin, dostça yaşadığı
günümüzde,
İnsanlar halâ birbirini yemekte…
Asırlar ve medeniyet ilerledikçe,
Galiba insanlık gerilemekte…
Doğrusunu isterseniz, üzgünüm ben,
Utanıyorum kedilerden, köpeklerden.
Dünyanın
birçok yerinde yaşanan kaos, bugün yalnız biz büyükleri ürkütmüyor.
Çocuklarımızın ve torunlarımızın daha karanlık günlere mahkum olacağı
endişesini de fazlasıyla yaşatıyor.
İnsanlar, ülkeleri ve dünyayı yönetenler bir avuç çıkar için savaşlar
çıkaracağına, türlü türlü silahlar üreteceğine; her yerde güller ve çiçeklerin
üretilmesini, insanlar arasındaki sevgi bağlarının güçlendirilmesini
sağlasalar, bu dünya çok güzel , yaşanılası bir dünya olurdu.
Tam aksi
yaşanıyor, yaşatılıyor. Ben üzülüyorum.
Gerçek aydınlar üzülüyor.
Büyük
Atatürk’ün bir sözü var; “Bütün ümidim gençliktedir”. Ben de O’nun gibi düşünüyor ve
ileride dünya gençlerinin bu dünyada sevgi tohumlarını yeşerteceğine,
insanların el ele kardeşçe yaşamasına zemin hazırlayacağına, teknolojiyle
birlikte, insanlığı, dolayısıyla gerçek medeniyeti, zirvelere taşıyacağına
inanıyorum.
Başta çocukların
aç- susuz, perişan yaşatıldığı, tecavüzlere, saldırılara uğradığı her hangi bir
ülkenin varlığını ve adını duymak istemiyorum.
A.Einstein bir sözünde diyor ki; “Dünyada tek bir çocuk dahi mutsuz olduğu
sürece, büyük icatlar ve ilerleme yoktur”.
Yazımı aşağıdaki
şiirimle bitiriyorum:
ÇOCUKLAR
Çocuk, tomurcuğa benzer,
Ruhu, okşanmak ister.
Güneşin sıcaklığı gibi,
Sıcak bir sevgi bekler.
Sevgiyle açılır, güler,
Sevgiye doydukça,
Ağlaması biter.
Çocuk, yuvanın gülüdür,
Çocuk, evrenin dilidir,
Çocuk, sevginin selidir,
Yalındır coşkusu, neşesi,
Riyasızdır beklentisi,
Bilmez kötülükleri,
Kimseye olmaz kini…
Bir saflık, bir yücelik
Sezerim çocuklarda,
Yüreğimde büyür, büyürler.
Çocuklar tıpış tıpış
Sevgiyle yürürler.
Ne olur hep böyle,
Böyle kalsalar?
Dünyayı hep böyle,
Böyle bulsalar…
Ya da;
El ele verseler,
Kinsiz, savaşsız,
Sevgi dolu bir dünyayı,
Yeniden kursalar.
İsmail KARA
(Diyanet ÇOÇUK
Dergisi, Ağustos 1999,sayı;229)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder