31 Ağustos 2013 Cumartesi

ÇOCUK KATLİAMI

         ÇOCUK KATLİAMI

           Ağustos’un 21.günüydü bir haber okuduk. Suriye’de 635 çocuk, tahminen zehirli gaz kullanılarak katledilmiş. Sorumlusunun da Esat rejimi olduğu söyleniyor. Bu doğru olabilir veya olmayabilir de… Belki karşıtları tarafından ya da başkalarınca yapılmış olabilir. Öldürülen çocuk sayısı da belki farklıdır.
           Her ne olursa olsun masum çocuklara yönelik katliamı, şiddetle kınıyorum.
           Ben zaten şu çağda; şu veya bu nedenlerle insanın insanı öldürmesini ve savaşları tamamen protesto ediyorum. Bir şiirim de aynen şöyledir;
           Köpekle kedinin, dostça yaşadığı günümüzde,
           İnsanlar halâ birbirini yemekte…
           Asırlar ve medeniyet ilerledikçe,
           Galiba insanlık gerilemekte…
           Doğrusunu isterseniz, üzgünüm ben,
           Utanıyorum kedilerden, köpeklerden.
           Dünyanın birçok yerinde yaşanan kaos, bugün yalnız biz büyükleri ürkütmüyor. Çocuklarımızın ve torunlarımızın daha karanlık günlere mahkum olacağı endişesini de fazlasıyla yaşatıyor. 
           İnsanlar, ülkeleri ve dünyayı yönetenler bir avuç çıkar için savaşlar çıkaracağına, türlü türlü silahlar üreteceğine; her yerde güller ve çiçeklerin üretilmesini, insanlar arasındaki sevgi bağlarının güçlendirilmesini sağlasalar, bu dünya çok güzel , yaşanılası bir dünya olurdu.
           Tam aksi yaşanıyor, yaşatılıyor. Ben üzülüyorum.  Gerçek aydınlar üzülüyor.
           Büyük Atatürk’ün bir sözü var; “Bütün ümidim gençliktedir”.  Ben de O’nun gibi düşünüyor ve ileride dünya gençlerinin bu dünyada sevgi tohumlarını yeşerteceğine, insanların el ele kardeşçe yaşamasına zemin hazırlayacağına, teknolojiyle birlikte, insanlığı, dolayısıyla gerçek medeniyeti, zirvelere taşıyacağına inanıyorum.
           Başta çocukların aç- susuz, perişan yaşatıldığı, tecavüzlere, saldırılara uğradığı her hangi bir ülkenin varlığını ve adını duymak istemiyorum.
           A.Einstein bir sözünde diyor ki; “Dünyada tek bir çocuk dahi mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerleme yoktur”.
           Yazımı aşağıdaki şiirimle bitiriyorum:

 ÇOCUKLAR
         
Çocuk, tomurcuğa benzer,
Ruhu, okşanmak ister.
Güneşin sıcaklığı gibi,
Sıcak bir sevgi bekler.

Sevgiyle açılır, güler,
Sevgiye doydukça,
Ağlaması biter.

Çocuk, yuvanın gülüdür,
Çocuk, evrenin dilidir,                                              
Çocuk, sevginin selidir,                                                        
Gönül çocuk olmak ister.

Yalındır coşkusu, neşesi,
Riyasızdır beklentisi,
Bilmez kötülükleri,
Kimseye olmaz kini…

Bir saflık, bir yücelik
Sezerim çocuklarda,
Yüreğimde büyür, büyürler.
Çocuklar tıpış tıpış
Sevgiyle yürürler.


Ne olur hep böyle,
Böyle kalsalar?
Dünyayı hep böyle,
Böyle bulsalar…

Ya da;
El ele verseler,
Kinsiz, savaşsız,
Sevgi dolu bir dünyayı,
Yeniden kursalar.

İsmail KARA
(Diyanet ÇOÇUK Dergisi, Ağustos 1999,sayı;229)
            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder