7 Kasım 2015 Cumartesi

Sinema filmleri ve televizyon dizilerini izlerken bir şey dikkatimi çekiyor; ana tema kötülük…

     YAŞASIN KÖTÜLÜK
                                                                                  İsmail KARA
       Sinema filmleri ve televizyon dizilerini izlerken bir şey dikkatimi çekiyor; ana tema kötülük…
       Kötülük ve şiddetin ibresi, bazen o kadar yüksek oluyor ki deme gitsin. Bu sabah TV kanalının birinde eski bir film izledim. Ağanın kızı ile çiftliğin şoförü birbirlerine aşık… Lakin, ağa şoförüne kızını vermeye bir türlü yanaşmadığı gibi, onu sürekli aşağılıyor, hakaretlerde bulunuyor. Hatta dövüyor. Sonunda şoför orayı terk ediyor.
       İstanbul’a giden şoför, orada ünlü bir ses sanatkârı oluyor. Istırapla yaşamaya devam ediyor.
       Bu arada ağa çiftliğe yeni bir ziraat mühendisi almıştı ki, giderek amacı da kızıyla ziraat mühendisini evlendirmeye dönüşüyor.
       Düğün sırasında mühendis, kızın aslında o şoföre aşık olduğunu öğrenince ağaya fena çıkışıyor ve evlenmeyi de reddediyor. Üstelik, genç kız ile o sevgilisini buluşturmaya gayret ediyor.
       Fakat, genç kız arabasına binip süratle giderken kaza yapıyor. Sevgili bunu öğrenince tezelden gelerek kızı hastanede ziyaret ediyor.
       Uzatmayalım, sonuç iyi gibi olsa da; film duygusal izleyicilere de ıstırap yaşatıyor.
       Bu sadece bir örnek...
       Sinema sektöründe çalışanlar, insanlar izlerken onlara mutluluk yaşatacak filmler ve dizi filmler yapmayı sanırım pek de düşünmüyorlar.
       Kurgularını şiddet ve kötülük üstüne kuruyorlar.
     “Yaşasın kötülük!”…
       Üstelik, şiddet ve kötülükle dolu bu film ve dizi filmlere devletimizce de çoğu kez maddi destek sağlanıyor.
       Öte yandan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise kadınlara ve de çocuklara karşı şiddeti önlemeye çalışmalar yapıyor.
       İnsanımız, sürekli şiddet ve kötülüklerle dolu sinema filmi ve dizi filmler izlerken; bu nasıl olacak?.. Genç nesil, hangi yöne yönlenecek?
       Bana bir Allah’ın kulu çıkıp da “İyi oluyor, iyi yöne yönlendiriyoruz” diyebilecek mi?
       Dostlar, toplumun geleceği için daima iyi şeyler düşünmek, iyi şeyler yapmak; “İnsanî görev” lerdendir.
       İnsanî görevlerimizi hep ön planda tutmalı, şiddete ve kötülüğe giden tüm yolları kapatmaya çalışmalıyız.
       Bir şair ve yazar olarak benim düşüncem budur.

1 yorum:

  1. Çok çok haklısın sevgili Dostum Kara;

    Bu ülkede RÜTÜK diye bir Kurum var mı yok mu? Ne iş yapar? Ne ile uğraşır? TRT'de dahi MİLLETİN milyonlarca PARASI ile YAPILAN Dizilerdeki AŞK furyası, AİLE İLETİMSİZLİĞİ ve BOŞANMALARIN körüklenmesi, özendirilmesi, amcanın yeğeni ile, kardeşin evdeki akrabalarla, kücük kardeşin veya büyük ağabeyisinin hanımına, nişanlısına sulanması veya aynı yatakta buluşmalarına şaşmak gerekmez mi?
    Bu ülke bizim mi? TRT bizim mi? Bunlara neden, niçin hiç bir Allah'ın kulu çıkıp da: "Yeter yahu bu çılgınlık!"demez?!.. MAAŞLARINI EN YÜKSEK DERECEDEN ALMAĞA DEVAM EDERLER...

    Ben anlayamadım!.. Siz anladınız ise bana da yazın da bu CAHİLİYETİMİ gidereyim..
    Saygı ve sevgiler Aziz dost..

    YanıtlaSil