YABANCI SERMAYE
İsmail KARA
Sermaye=para, dünyada hiçbir sınır
tanımıyor artık. Her ülkeye rahatça girebiliyor, giriyor.
Globalleşme/küreselleşme süreci başladı
ve başta ekonomik yönden geri kalmış ülkelere batı sermayesi rahatça yayıldı.
Söz konusu ülkeler de ekonomilerini
geliştirebilmek için küresel sermayeye kucak açmak zorunda kaldı.
Türkiye de bu ülkelerden biri…
Öncelikle devlet tarafından yapılan
özelleştirme sırasında yabancı sermaye önemli ölçülerde ülkemizde bir hayli yer
aldı. Sonradan sonraya daha da bu yeri genişletti. Şöyle ki, 30.06.2006
tarihine kadar ülkede tam 13.340 yabancı sermayeli şirket oldu.
Yabancı sermaye, bazı yatırımlar
açısından ülke kalkınmasında olumlu sonuçlar doğuruyor. Bu sermayenin, üretim
alanında büyük rol oynaması kaydıyla… Bir kaynakta ülkedeki yabancı sermayenin
%53’ ünün imalat sektöründe yer aldığı iddia ediliyor ama, bu belli bir tarih
için verilen bir orandır. Durum, bugün için nedir? Bilemiyoruz. Çünkü, yeni bir
araştırmaya rastlamadık.
Fakat, biz genelde bir tüketim
toplumuyuz. Yabancı sermaye daha çok bu yönümüzden yararlanıyor. Diğer
ülkelerde üretilen ürünleri getirip ülkemizde satıyorlar. Yani, ülkemiz onların
bir nevi pazar yeri oluyor. Her yıl kârlarını da önemli ölçüde kendi ülkelerine
taşıyorlar.
Kimse babasının ya da hayır kurumlarının
hayrına çalışmaz. Hani bir lâf var ya “Bal
tutan, parmağını yalar” diye…
Yapılan açıklamalara göre yabancı
şirketler kârlarından resmî yollarla 2013 yılında 13,5 milyar doları, 2014
yılında da 13 milyar doları kendi ülkelerine transfer ettiler. Resmiyet dışında
kalan transferler de var ama bunları rakamsal olarak netleştirmek mümkün
olmuyor.
Gönül isterdi ki, bir ülke olarak kendi
kaynaklarımızı çok iyi işletip, başkalarının kredilerine, paralarına ihtiyaç
duymadan kendi yağımızla kavrulabilseydik, hatta kalkınmış ülkeler kervanına
katılabilseydik.
Ekonomik yönden gelişmiş ülke, güçlü
ülkedir.
Şimdi, Nazım Hikmet’in bir sözü geldi
aklıma; “Yabancı sermaye içeri, özgürlük
dışarı” diyordu.
Bu sözün ışığında bugün şunu da söylemek
mümkündür;
“Yabancı sermaye, ulusalcılığı da kısmen
sindirmiştir”.
Konuyu uzatmak mümkün ama bu günlük
sözlerimi noktalıyorum. Bir başka yazımızda yabancı sermaye konusunu tekrar
işleyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder