ÖZGÜRLÜK
Özgürlük, “hürriyet” ile eş anlamlı bir
kelime…
Kişilerin hiçbir baskı olmaksızın
istedikleri gibi hareket edebilmeleridir
özgürlük.
Ancak, kişi bir hareket yaparken kamuya ya
da başka bir kişiye zarar vermemelidir. Aksi halde zarar gören kamunun, kişi
veya kişilerin haklarını koruyan yasalar, örf ve âdetler devreye girer. Zarar
verici önemli hareketleri önlemek için yasalarla çeşitli yaptırımlar (cezalar)
uygulanır.
Nitekim, kişilerin bazı kuruluşların;
başkalarına zarar vermelerini engellemek için polis, jandarma, özel güvenlik
birimleri ve diğer bazı kolluk kuvvetleri oluşturulur.
Zararlı hareketlerle ilgili yaptırımların
uygulanma kararları için ise mahkemeler kurulmuştur. Birçok anlaşmazlıklar
mahkemelerde çözülür.
Fakat, önemi büyük olmayan, küçücük
olaylar için ne mahkemeye, ne de başka makamlara başvurulmaz. İnsanlar kendi
aralarında çözüm yollarına giderler.
En doğru olan şey, kişinin kendi özgürlüğü,
kendi hak ve hukuku kadar başkalarının da özgürlük, hak ve hukukuna saygı
göstermesidir. Zaten herkes, bu anlayışa sahip olup hal ve hareketlerinde
dikkatli olursa kolay kolay anlaşmazlık çıkmaz. O zaman ne kolluk güçlerine, ne
de mahkemelere ihtiyaç kalır.
Kişi, hemen her türlü hareketlerinde
başkalarına karşı sorumludur. Özgürüm diye kimse kimseye en küçük zarar
vermemeli, diğer kişi veya kişileri rahatsız etmemelidir.
Örneğin bir adam aracını öyle bir yere
park ediyor ki; gelen geçen araçların, kişilerin geçişini engelliyor.
Bir başkası gecenin ilerleyen saatlerinde
aracında yüksek sesle müzik dinliyor, korna çalıyor.
Kaldırımın ortasında bir grup durup
birbiriyle konuşuyor ve diğer insanlar zorlukla geçiyor.
Bu ve benzeri daha nice hareketler…
Böylesine başkalarını rahatsız edici
davranışlar; hiçbir özgürlük anlayışı ile bağdaşmaz.
Ve de hiçbir medenî toplumda yapılmaz.
Kişilerin özgürlüğü, bir başkasının özgürlüğünü
kısıtladığı yer ve zamana kadardır.
Bu itibarla sokakta yürürken, dikilirken,
toplu taşıt araçlarında bir yerden bir yere giderken, özetle her yerde her
zaman başkalarına karşı sorumluyuz. Bunu bilmek ve bu bilinçle hareket etmek
durumundayız.
Özgürlük, hiç kimsenin sonsuz tasarrufunda değildir.
Özgürlük, hiç kimsenin sonsuz tasarrufunda değildir.
(11.04.2015 günü yayınlanan yazımdır)