29 Nisan 2011 Cuma

YAZAR MIYDI?

Âşık Yunus çekti cefa,
Süremedi bir gün sefa,
Neden sonra gördü vefa,
İçinde bir köz olmasa,
Tarihe ad kazar mıydı?

Âşık Veysel olmuş âma,
Çiçek, takmış o çocuğa,
Sazı vermiş kucağına,
Yüreğinde göz olmasa,
Öyle derin sezer miydi?

Köroğlu da çıkmış dağa,
Gümbür gümbür yağa yağa,
Koca beye tutmuş kafa,
İçindeki öz olmasa,
Dağdan dağa gezer miydi?

Sultan Abdal yazmış kaz'a,
Döktürmüş hep kışa yaza,
Çok da çile çekmiş keza,
Onca bildik söz olmasa,
Bunca şiir düzer miydi?

Özenip de ona buna,
Çala kalem her kâğıda,
Karozan suya sabuna,
Sıkılacak yüz olmasa,
Hep rastgele yazar mıydı?

26 Nisan 2011 Salı

SAYDILAR BİZİ

Ses çıkarmadık, hep sustuk,
Sürüye saydılar bizi...
Görevimizi pek astık,
Ölüye saydılar bizi...

Az verdiler, razı olduk,
Ne bulursak onu aldık,
Bir deri bir kemik kaldık,
Deriye saydılar bizi...

Bile bile yanlış yaptık,
İstemeden yoldan saptık,
Bu yüzden biz hapı yuttuk,
Beriye saydılar bizi...

Hak aradık, hukuk dedik,
Sağdan soldan çimdik yedik,
Ve sabırla bekledik,
Geriye saydılar bizi...

Şaşkınız, ne hâle geldik?
Neler umduk, neler bulduk,
Dünyada yaşarken öldük,
Diriye saydılar bizi...

ÇİLE GİRDABI

Sıkışıp kaldım burada,
Her yana duvar örmüşler.
Düşmanlar ermiş murada,
Beni yokluğa germişler.

Genç yaşta ağarmış saçım,
Hayatta sevgiye aç'ım,
Yaşamaktır bütün suçum,
Hesabım çoktan görmüşler.

N'eylesem uğraşım boşa,
Kafamı vurmuşum taşa,
Elindeyse mutlu yaşa,
Önüme diken sermişler.

Başıma çok dertler indi,
Ruhuma hüzünler sindi,
Dünyada makûmum şimdi,
Hakkımda karar vermişler.

Çaresizim ta ezelden,
Bir girdaba düşmüşüm ben,
Çekeceğim istemeden,
Defterim baştan dürmüşler.

22 Nisan 2011 Cuma

SEVGİLİ DİLBER

Beni benden eden güzelim dilber,
Biricik gözleri elâ sevdiğim!
Onlara dedim ki bana bir haber,
Bakışları verdi ele sevdiğim!

Gözler doğru söyler bunu bilelim,
Aşkın bahçesine biz de girelim,
El ele verelim, candan sevelim,
Aşkımız gitmesin yele sevdiğim!

Görünce bir alev kattın kanıma,
Aşktan yoksun idim, yetti canıma,
Irak ırak durma gel de yanıma,
Kolların boynuma dola sevdiğim!

İpek saçların ki, mis gibi kokar,
Yüzün aya benzer, kalbimi yakar,
O elâ gözlerin hep bana bakar,
Aydınlık getirir yola sevdiğim!

Bakmaya doyamam hiç gözlerine,
Ben ki inanmışım aşk zaferine,
Karozan'ı koyma sen el yerine,
Birlikte mutluluk ola sevdiğim!

KADER BANA DÜŞMAN MISIN?

Hayat boyu yordun beni,
Kader bana düşman mısın?
Yerden yere vurdun beni,
Kader bana düşman mısın?

Bir gün olsun gülmez yüzüm,
Yaşla dolar iki gözüm,
Yaralanmış benim özüm,
Kader bana düşman mısın?

Eller güler, ben ağlarım,
Gazel döker tüm bağlarım,
Şu gönlümü zor eğlerim,
Kader bana düşman mısın?

Ne kötülük ettim sana?
Acımadın sen hiç bana,
Yaşıyorum yana yana,
Kader bana düşman mısın?

Karozan'ın çeker çile,
Ettiklerin gelmez dile,
Ömür geçer ah vah ile,
Kader bana düşman mısın?

21 Nisan 2011 Perşembe

D Ö R T L Ü K L E R

EŞKİYA

Eşkiyalara eskiden
Dağlar, dereler meskendi.
Yararlanıp değişimden,
Her biri şehire indi.
*
ELOĞLU

Güvenme eloğluna,
Bilemezsin ne hindir.
Kendini cin sanırsın,
Eloğlu senden cindir.
*
BÜYÜK LOKMA

Adam büyük lokma yer,
Büyük büyük de söyler.
Mide onun, dil onun,
Siz karışmayın beyler!
*
CİĞER

Adam dediğinde ciğer olmalı,
Ciğeri de iyi para etmeli...
Ciğeri beş para etmez adamla,
Hiçbir zaman yola gitmemeli...
*
SUYUN RENGİ

Günden güne suyun rengi
Başladı da bulanmaya,
Hatta dönerken çamura,
Gözlerimiz kördü sanki,
Aldırmadık her olana...
*
HATAMIZ

Düşünmedik arkamızı,
Yürüyüp gittik duyarsız.
Göremedik hatamızı,
Gidişimiz hep ayarsız.
*
KEFENLE GİDİLİR

Parası olan gerinir, gerinir,
Güç, kuvvet kendindedir, öyle bilir.
Dünyayı da o yaratmıştır, haşa (!)
Düşünmez ki, bir kefenle gidilir.

AĞLAYACAK GİBİYİM

Sen bakma gülüşüme,
Ben aslında deliyim.
Aşkınla hep karşında
Ağlayacak gibiyim.

Şimdi akacak yaşım,
Ağrımakta şu döşüm,
İnsanım sanma taşım,
Ağlayacak gibiyim.

Tutmam çok zor kendimi,
Hele adın dendi mi?..
Taşıracak bendimi,
Ağlayacak gibiyim.

Gibisi biraz fazla,
Coşacağım ben hızla,
Şimdi yüksek avazla,
Ağlayacak gibiyim.

20 Nisan 2011 Çarşamba

GÜZEL BİR SÖZ

BİLİM VE SANAT

Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir.
Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve
özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur.
"Tavuk toplum", önüne atılan bir avuç yemi
gagalarken; arkadan yumurtalarının alındığının
farkında bile olmaz.

Charles Darwin

K A R A N L I K

Haramiler sarmış cirit atıyor,
Ortalık toz-duman, yollar karanlık.
Kimlere sarılsam beni satıyor,
Dostluklar yalanmış, kollar karanlık.

İtibar zamane düştü paraya,
O bir karakedi, girdi araya,
Namusu, vicdanı dizdi sıraya,
Arzuhal sulanmış, pullar karanlık.

Çoğumuz ederiz günden şikâyet,
Çenemiz yorulmuş bundan nihayet,
Herkesin yaptığı binbir siyaset,
Düzene dolanmış, haller karanlık.

Kimisi keyifle kendinden geçer,
Önünde viskisi havyarla içer,
Kimi dans ederek havada uçar,
Beyinler bulanmış, diller karanlık.

Garibin cebinde arsızın eli,
Bir gün şapka düşer, görünür keli,
Haksızlık, sömürü ediyor deli,
O kaz gibi yolan, eller karanlık.

Karozan diyor ki, bu gün de coştum,
Hep yokluk içinde, yılmadan koştum,
Hayatın dağları aşılmaz dostum,
Bizi zora salan, kullar karanlık.

SEVDA ATEŞİ

Yüreğimizi
Aşk ateşiyle büyüttük.
Sevgi değirmeninde
Sevda unları öğüttük.

Sevdik, sevdik yılmadık,
Yılgınlık nedir, bilmedik,
Üzüldük, üzüldük gülmedik,
Erittik kendimizi...

Dost değil, düşmanla kucaklaştık,
İnsanı bastık bağrımıza,
Sevgiler saçtık, kini dağıttık,
Sevgiye açtık kalbimizi.

YETER

Beni sevme istersen,
Sevdiğimi bil yeter.
Şöyle bakıp geçerken,
Hafifçe bir gül yeter.

Sana sevgimi anla,
Ruhumda damla damla,
Bir sıcacık selâmla,
Selâmımı al yeter.

Bana gelme istersen,
Uzaktan geçerken,
Beni yolda görürsen,
Salladığın el yeter.

Sevgime karşı durma,
Sakın kalbimi kırma,
Beni amansız vurma,
Aşk bağımda kal yeter.

Asıl isteğim belli,
Kaptırdım sana gönlü,
Sen istersen temelli,
Hep yanımda ol yeter.